Yakan Ateş...
Mustafa BAYRAK
04 Ağustos 2014
Ancak bu acılarla yaşamaya devam ederiz. 2013 Yılı ile bu yıl yine benim için acılı yıllar oldu. 21 Ekim de uzun süre Araştırma hastanesinde tedavi gören Annemi kaybettim, her zaman rahmetle andığım elinde büyüdüğüm Annemin bir tek sözü vardı, "Evlat acısı görmek istemiyorum" diyordu. Genç yaşta babamı kaybetmişti. Babamı kaybettiğinde 38 yaşında olan Annem yılmadan, bıkmadan 7 çocuk büyütmüş ve hepsine karşı görevlerini yerine getirmişti, hakkı asla ödenemezdi ve ödeyemezdik.
21 Ekim 2013 tarihinde Annemizi kaybettikten sonra Kanser hastalığı ile mücadele eden 1966 doğumlu olan ve sondan ikinci olan kardeşim Ömer'in şifa bulması için tüm gücümüzle çalıştık, zaman zaman bizlere küsen, kaderi ile baş başa kalmak isteyen Ömer yoğun ve yorucu bir yoldaydı. Mide ve bağırsak kanseri olan kardeşimin ne acılar çektiğini hiç kimse bilemezdi. Hastane odalarında bir nefes diyerek sarıldığı solunum cihazları, acılar ile kıvrandığında istediği ağrı kesiciler asla gözümün önünden gitmeyecek.
Son dönemlerinde kanser hastalığının verdiği rahatsızlık ile artık hastane odalarında kalan Kardeşimi iftar sonrası Şar hastanesinde ziyaret ettiğimde "Abi ayaklarım artık beni taşımıyor, gezemiyorum ve yoruluyorum, ayaklarım vücudumu taşımaz oldu. Kimseye de küs değilim, artık ölüm kaçınılmaz ve bir gün herkes ölecek, kötülük niye" diye seslendi.
Kendisini teselli etmeye çalıştım, içim parçalansa da hastalığa karşı direnmesini, hayatı boyunca nasıl inat olduğunu aynı inadı hastalığa karşı da kullanmasını istedim.
Uzun bir sohbetten sonra köye çıktım, savur zamanı geldiğinde gelen telefon ile köyden 15 dakika ya Şar hastanesine geldim. Kendisini hemşire odasında yerde yatarken gördüm, kalkmak istemedi. Kendisini kaldırmak isteyenlere "İki abım gelecek onlar beni kaldıracak" demişti. Öyle de oldu. Kaldırıp Araştırma hastanesine getirdik.
Yapılan tetkikler ve tahliller korkutucuydu, ciğerin yüzde 90'i gitmiş, artık son dönemlerini yaşıyordu. 3-4 gün yoğun bakım ve ardından Onkoloji hastanesine yatırdık.
Kendindeydi ve zaman zaman ziyaretçiler ile şakalaşıyordu. Helallik istiyordu, artık dayanılmaz acılar gelmeye başlamış ve gözümüzün önünde eriyen kardeşimize maalesef hiçbir şey yapamıyorduk, morfinlerle uyutulan, canımız, ciğerimiz gözlerimizin önünde mum gibi sönmeye başlamıştı. Zaman zaman yattığı yataktan kalkıyordu, sırtını ovalayıp, anlında ki soğuk terleri siliyordum. Bana yaslanarak "Sırtıma vur abi" diyordu. Nefes almakta zorlandığı için sırtına vurmam onun acısını hafifletiyordu.
Bayram arifesi günü akşam saat 17 beklenen acı haber telefonun zil sesi ile geldi. Artık Ömer yok, 48 yaşında artık hayata veda etmişti. Acılar boğazıma düğümlendi. Gözyaşları içime akıyordu. 48 yıllık hayatında sürekli bir şehirde ikimiz yaşamıştık, gece de olsa, gündüz de olsa bir birine en yakın iki kardeştik. Artık benden uzaklaştı. Sadece benden değil, Rizespor da görev yaptığı Basın tribünü kapısından da uzaklaşmıştı.
Bayramın birinci günü artık Ömer bayramlaşmaya gelmeyecekti. Aramayacaktı, bayram sabahı bana çok yakın olmasına rağmen kalkıp benimle bayramlaşamayacaktı. Artık Ömer yoktu ve köyde kılınan cenaze namazı öncesi yüzünü açıp anlını öptüğümde hiç tepki vermemişti. Artık o yoktu ve bizi bırakıp gitmişti.
Ruhun Şad, mekanın cennet olsun, canım kardeşim.
Yorum Ekleyin
KÖŞE YAZARLARI
Gündem ve diğer konularla ilgili konular.
Query Error : (select yazarlar.Resim,yazarlar.Baslik as yazaradsoyad,yazarlar.Eposta as yazareposta,yazilar.*,yazarlar.Baslik as yazarbaslik,MAX(yazilar.Tarih) as yazitarih from yazilar,yazarlar where yazilar.Tarih = (SELECT MAX(Tarih) FROM yazilar where yazarID=yazarlar.ID) AND yazilar.onay=1 AND yazarID=yazarlar.ID group by yazarID order by yazilar.Tarih desc limit 0,3).Expression #4 of SELECT list is not in GROUP BY clause and contains nonaggregated column 'kma0002_sys.yazilar.ID' which is not functionally dependent on columns in GROUP BY clause; this is incompatible with sql_mode=only_full_group_by